Yunanistan/İtalya Turu

Dünya üzerindeki en çok arkeoloji müzesine sahip olan, demokrasi, felsefe, olimpiyatlar, batı edebiyatı, tarih yazıcılığı, tiyatro, ve siyaset bilimi ayrıca matematik gibi bir çok temel bilimin doğum yeri olarak görülen Yunanistan’ın gezilecek yerlerinden bazılarını sizler için derledik…
YUNANİSTAN GEZİLECEK YERLER
 
ATATÜRK EVİ
 
Atatürk Evi bugünkü Selanik’in Aya Dimitriya mahallesinde ve Apostolu Pavlu caddesi üzerinde 75 numaradadır. Bitişiğinde Türk Konsolosluğu vardır. Selanik’te Atatürk Evi, arşiv kayıtlarına göre, Selanik’in Koca Kasım Paşa mahallesi, Islahhane caddesi üzerindedir. Ev, bodrumu ile birlikte üç katlı ve bir avlu içerisindedir. Atatürk'ün doğup büyüdüğü bu evde bir Atatürk büstü, pirinç mangal, bir yazı masası ve çeşitli koltuklar bulunmaktadır. Duvarların birçoğunda Atatürk ile ilgili çeşitli levhalar ve tabakalar asılıdır. Ayrıca Atatürk'ün hayatına dair birçok fotoğraf ve belge yine bu müzede sergilenmektedir.
 
METEORA
 
Kalabaka şehrinin bir kasabası olan ve yerden 300 ile 550 metre yüksekliğindeki kayaların üzerine yapılmış manastırlarından oluşan Meteora, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunuyor. 9. yüzyıl başlarında tanrıya daha yakın olmak isteyen rahipler önceleri kayalıkların içerisinde bulunan mağaralarda yaşamaya başlıyor ve sonralarında ise yerleşik yaşama geçmek istemeleriyle beraber kayalıkların tepelerine manastırları inşa ediyorlar. Meteora kelimesi ‘göklerde, havada asılı, gökyüzünün ortasında’ gibi anlamlara gelmektedir. Manastırların kurulduğu bölgede yaklaşık 23 bin yıllık geçmişe sahip Paleolitik ve Neolitik bulgulara rastlanmıştır.
 
HALKİDİKİ
 
Selanik'in gözde tatil destinasyonu Halkidiki, masmavi ve berrak plajlarıyla dikkat çekiyor. Üç farklı yarımadadan oluşan, yeşil ve mavinin muhteşem uyumunu gözler önüne seren Halkidiki'de dilerseniz sakin bir plajda dinlenebilirsiniz. Dilerseniz de daha çok eğlence ve müzik ağırlıklı bir zaman geçirebilirsiniz.
 
ATİNA AKROPOLİSİ
 
Yunanistan’ın başkenti Atina’nın hakim tepelerinden birine konuşlandırılan tarihi bir kaledir. Mükemmel mimarisiyle büyüleyen Atina Akropolisi içerisinde antik eser niteliğindeki yapıtlarla doludur. Bu yapıların içerisinde en ünlüsü ‘Parthenon’ olarak bilinmektedir. ‘Akropol’ Yunanca bir kelimedir ve ‘akron, kenar ve ekstremite’ gibi anlamlara gelmektedir. Yunanistan’da birçok akrapolis olmasına rağmen en değerlisi olarak kabul edilen Atina Akropolisi olmasının sebebi konumu ve çeşitliliğidir. Bölgenin 4-5 bin yıllık bir yerleşim alanı olduğu kanıtlanmıştır ve Parthenon, Propylaia dahil sitenin en önemli binalarının yapımını 5. yüzyılda gerçekleştirilmiştir. Atina Akropolisi, UNESCO Dünya Mirasları Listesi’nde bulunan ve 2007 yılından itibaren de Avrupa’nın en seçkin anıtlarından birisi olarak ilan edilen bir alandır. Atina Akroplisi her yıl milyonlarca turist çeken Yunanistan’ın en turistik yerlerinden biridir.
 
AKROPOLİS MÜZESİ
 
İsviçreli mimar Bernard Tschumi’nin tasarladığı müzede, Atina Akropolisi’nde gerçekleştirilen arkeolojik çalışmalarda aşkar olunan kalıntılar sergilenmektedir. 2008 yılından bu yana hizmet veren müzede şu anda tam 4,250 adet buluntu sunulmaktadır. Kazılarla beraber müzenin koleksiyonları da artıyor. Yunanistan’ın mutlaka görülmesi gereken yerlerinden biridir.
 
HEPHAESTUS TAPINAĞI
 
Dünyanın en büyük mimarlarından biri olarak kabul edilen Eski Romalı Mimar İktinos tarafından tasarlanan Hephaestus Tapınağı, zanaat ve demircilik tanrısı Hephaestus’a adanmıştır. Günümüze dek en iyi muhafaza edilmiş Yunan tapınaklarından biridir. Milattan önce 460 – 420 yılları arasında inşa edilmiş ve sonrasında bir Hristiyan kilisesine dönüştürülerek bölgedeki Türk hakimiyeti sona erene dek aktif olarak kullanılmıştır. Haliyle günümüze kadar korunabilmiştir. Pentelikon mermerinden yapılan tapınak, sütunların üstündeki basit dairesel başlıkları ile ayırt edilen dor düzeninin güzel bir örneğidir. Virginia, Arlington’daki Arlington House ya da Edinburgh’taki Yeni Parlamento Binası gibi ABD ve Birleşik Krallık’ta bulunan birçok yapı Hephaistos Tapınağı’nın mimarisinden ilham alınarak inşa edilmiştir.
 
ATİNA ANTİK FORUMU
 
Pazar Tepesi olarak da bilinen bölge antik bir Yunan kent merkezidir. Akropolis’in kuzeybatısında bulunan bölgeden geriye şu anda harabeler kalmıştır. Bölgedeki yapıların çoğu mermerden yapılmıştır. 6. yüzyılda oluşturulan bölge Roma’da şehirlerin siyasi, sosyal ve kültürel birçok kararının alındığı şehir kompleksidir.
 
SAMARIA GEÇİDİ
 
Girit Adası’nda bulunan ve 1962 yılından bu yana milli park olarak ilan edilen bir alandır. Geçit 18 kilometre uzunluğundadır ve adını yakınında bulunduğu Samaria Köyü’nden almaktadır. Çok çeşitli bitki türlerine, rengarenk çiçeklere ve pekçok canlı türüne ev sahipliği yapan bölge Yunanistan’ın turistik yerlerinden biridir. Mükemmel vadiler ve kayalıklarla Samaria Geçidi doğa meraklıları için önemli seyahat alanıdır.
 
SİNTAGMA MEYDANI
 
Sintagma Yunanca’da ‘anayasa’ demektir. Bu meydan 19. yüzyılın ortalarında yaşanan isyan neticesinde Yunan Kral Otto’nun siyasi gücüne ve dini misyonlarına sınırlama getirilmiştir. Bu hadisenin ardından Ortodoks dini inancına sahip bir hükümdar bölgenin yönetimini devralmıştır. Bu kararların alınmasını temin eden yeni bir anayasanın çıkarılmasını sağlayan isyanın gerçekleştiği meydan bu isimle anılmaya başlanmıştır. Şu anda bölgenin yakınında Yunanistan Meclisi yer alıyor. Bu bölgede aynı zamanda Sintagma Metrosunun istasyonu bulunmaktadır. Biri güneyde diğeri ise kuzeyde olmak üzere iki adet yeşil alan bulunuyor ve bu alanların tam ortasında bir çeşme yer alıyor. Ayrıca Yunan Parlamentosunun çevresinde bulunan Ulusal Bahçeler adındaki yeşil alanlarda ziyaretçilere açıktır.
 
BEYAZ KULE
 
Selanik’in simgesi olan bu kule Osmanlı Devleti tarafından Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaptırılmıştır. Mimarının Mimar Sinan olduğuna dair bazı iddialar vardır. Kule, zindan olarak kullanılırken 1826'da Sultan II.Mahmud'un emri üzerine kuledeki tutukluların hepsi kılıçtan geçirilince ise adı, ‘Kanlı Kule' olarak değiştirilmiş. Osmanlı-Türk döneminde Beyaz Kule‘ye; ayrıca Kalamarya Kulesi adı da verilmişti.1988 yılında Selanik erken Hristiyanlık ve Bizans anıtları ile UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne girerken, aynı yıl Selanik Beyaz Kule ile Europa Nostra koruma ödülünü almıştır. 30 metre yüksekliğinde, 70 metre çapında 6 katlı olan bu kuleye ayrıca zamanında Aslan Kulesi ve Yeniçeri Kulesi de denilmekteydi. 1912’de Selanik Yunanlıların eline geçince kule sembolik bir vaftiz uygulaması olarak beyaza boyanmıştır. İsmi buradan gelmektedir. Ancak zamanla kule eski rengine dönmüştür.
 
PLAKA
 
Atina’da bulunan tarihi bir mahalledir. Sintagma Meydanı ile Monastiraki Meydanı ortasında, Akropolis’in hemen eteklerinde bulunan Plaka şehrin turistik mekanlarından olmasıyla beraber yerel halkın da sıkça ziyaret ettiği bir semt. Akropol ve birçok arkeolojik bölgeye yakınlığı sebebiyle ‘Tanrıların Mahallesi’ olarak bilinmektedir. Akropolis’in kuzeydoğusunda bulunan Plaka'nın cazibesi, kasaba sokakları havasındaki ambiansı, az katlı pastel renkli binaları, neşeli meydanları, begonvilli sokakları, davetkar tavernaları ve zengin alışveriş olanaklarıdır.
 
MYRTOS PLAJI
 
Myrtos plajı Kefalonya adasının en fotojenik plajıdır. Plajın arkasında yer alan tepeden göreceğiniz manzara kefes kesicidir. Açık ve derin bir denize sahip olan Myrtos adanın kuzey kısmında yer alıyor. Assos köyünün çok yakınında olan Myrtos seyahat dergilerinin vazgeçilmez plajı olarak sık sık listelenir. Dünyanın en iyi plajları arasında yer alan Myrtos, mutlaka görülmesi gereken muhteşemlikte.
 
İlk Kez İtalya’ya Gidecekler İçin Anahtar Niteliğinde Seyahat Önerileri
 
Herkes İtalya'yı az çok bilir;  Roma'nın ikonik kalıntıları, Toskana'nın üzüm bağlarıyla dolu tepeleri, Venedik'in romantik kanalları... Ancak bu ana başlıkların ötesinde, İtalya gezisi gerçekten neye benziyor? Nereleri gezmeli, nasıl bir yol izlemeli ya da seyahatiniz esnasında ne giymelisiniz? İtalya turundan önce size yardımcı olmak ve ilk kez gerçekten büyülü bir deneyim olmasını sağlamak için aşağıda yer alan bazı pratik ipuçlarına göz atarak, bu cevapsız soruların üzerine tik atabilirsiniz!
 
Bir İtalyan gibi yemek yiyin
 
İster Toskano’nun küçük bir kasabasındaki restorana, ister Napoli’de odun ateşinde pizza hazırlayan bir pizzacıya gidin; bu ülke hakkında bilmeniz gereken en temel kurallardan biri, yemek yemenin İtalya'nın büyük keyiflerinden biri olduğudur. Michelin yıldızlı restoranlardan şarap evlerine, kafeteryalardan pizzacılara kadar İtalyan yemekleri her yerde kaliteyi, tazeliği ve lezzeti simgeliyor. 
 
Bir İtalyan mutfağında meze, makarna veya risotto, balık ve etten oluşan ana yemekler, “Contorno” adı verilen garnitür çeşitleri ve tatlı büyük bir önem taşıyor. Elbette bütün bunları yemeniz şart değil, ancak bir yerli gibi yemek kültürüne dahil olmak istiyorsanız , bunlardan oluşan küçük bir kombinasyon yapabilirsiniz. 
 
Kıyafet seçimi oldukça önemli
 
Kıyafetler ve dış görünüş, estetik ile kavrulan ve moda bilincine sahip İtalya'da fazlasıyla önem taşıyor. Bir yerli gibi yeseniz de, bir turistik gibi gezeceğiniz ve çevreyi yürüyerek keşfedeceğiniz için, İtalya gezisi esnasında rahat olmanız gerekecek. Bu ülkenin arnavut kaldırımlı sokaklarında ayağınızı burkmamak adına ekstra çaba harcamanız gerekebilir; dolayısıyla rahat ayakkabılar neredeyse zorunluluktur. 
 
Bunun yanı sıra, kuzeyinde, güneyinde ve orta bölgelerinde mevsim farklılıkları gözlemlenen İtalya hava durumu hakkında, gideceğiniz yere ve mevsime göre önceden bilgi edinmeniz de oldukça önemli. Yaz aylarında fazlasıyla sıcak olabilen bu ülkeye seyahat ederken yanınıza rahat hissedeceğiniz kıyafetler alarak kendinizi garantileyebilirsiniz. Bilmeniz gereken mühim detaylardan bir diğeri de, Venedik'teki Aziz Petrus Bazilikası ya da St. Marks gibi büyük dini bölgelerde, kıyafet kurallarının sıkı sıkıya uygulandığıdır. 
 
Kalabalık müzelere giriş sorununun üstesinden gelin
 
İtalya'nın tarihi şehirleri, huşu uyandıran sanat ve ünlü binalarla çevrilidir; dolayısıyla hangi şehirde olursanız olun, keşfedilmeyi bekleyen sayısız mimariye rastlayacaksınız. Ancak, Roma'daki Kolezyum ve Vatikan Müzeleri ya da Floransa'nın Uffizi Galerisi ve Gallerie d'Academia gibi en gözde mekanlar için giriş kuyrukları standarttır. Peki o kalabalık kuyruklara rağmen, sahip olduğunuz kısa zamana en çok görmek istediğiniz popüler durakları nasıl sığdıracaksınız?
Bunun en iyi yollarından biri, online bilet rezervasyonu yaparak bekleme süresini kısaltmaktır. Alternatif olarak, kuyrukların az olduğu sabah veya öğleden sonraki saatleri, İtalya gezilecek yerler listenizde yer alan müzeleri ziyaret etmek için ayırabilirsiniz. Eğer bir tur şirketi ile İtalya’ya gittiyseniz, grup halinde kalabalıkları aşabilmeniz de mümkün. 
 
Toplu taşıma araçlarıyla kolayca gezinin
 
Çoğu İtalyan şehri yürüyerek keşfedilebilir, ancak kaçınılmaz olarak bir noktada toplu taşıma araçlarını kullanmanız gerekir. İtalya’da ulaşım için bir sokak büfesinden satın alınması ve gemide bir kez onaylanması gereken biletler genellikle belirlenen bir süre için geçerlidir. Bu süre zarfında, istediğiniz sayıda tramvay ve otobüs kullanabilir ve bir metro yolculuğuna çıkabilirsiniz. Birkaç günlüğüne bir şehirde kalacaksanız, bir seyahat kartı alarak kar edebileceğinizi de unutmayın!
 
Bir profesyonel gibi alışveriş yapın
 
Geleneksel olarak, İtalyan mağazalarının öğleden sonra molası var ve genellikle saat 18:00’de tekrar açılmak üzere, saat 1:00 ile 4:00 arasında mağazalar kapalı oluyor. Ancak, bu değişiyor ve büyük şehirlerde birçok dükkan gün boyunca açık kalıyor; hatta bazılarını Pazar sabahları bile açık görebilirsiniz.
 
İtalya’da alışveriş yaparken, çoğunlukla zincir mağazalar ve tasarımcı butikler ile karşılaşacaksınız; ancak birçok moda butiği ve zanaat mağazaları da alışveriş caddelerini dolduruyor. Floransa'da, 19. yüzyıldan beri mermer kağıt yapan Giulio Giannini e Figlio adlı dükkan zanaat mağazasına verilebilecek en iyi örneklerden yalnızca biri. Aynı şekilde, Venedik’te Mercato di Rialto, Roma’da Campo de 'Fior, bir gastronomi merkezi olan Bologna’da La Baita ve Milano şehrindeki Pack adlı yerel pazarlar, sundukları geleneksel lezzetler ile bir profesyonel gibi alışveriş yapmanıza olanak tanıyor.
 
Nakit mi, kredi kartı mı?
 
Kredi kartları otellerde, lokantalarda, dükkanlarda ve otobüs yolculuklarında yaygın şekilde kabul görürken, müzenin bilet bürolarında her zaman kartlara güvenemezsiniz ve bazı küçük meyhaneler mağazalar ve pizzacılar sadece nakit alırlar. ATM'ler (İtalyanca olarak bancomat olarak bilinir) her yerde bulunur ve çoğu Visa, MasterCard, Cirrus ve Maestro sistemlerine bağlı kartları kabul eder.
 
Şehrin yalnızca kırsal bölgeleri için araç kiralayın
 
Şehir gezisi için araba kiralamak mantıksız bir şey olsa da, amacınız kırsal alanlarda dolaşmaksa kesinlikle düşünmeye değer. İtalyanlar agresif bir şekilde sürme eğilimi gösterirler, ancak bu hengameye alıştıktan sonra burada araba sürmek, sıklıkla olduğu gibi sinir bozucu bir hal almıyor. Yollar genellikle iyi ve ana kentsel merkezlerin dışında gezinmek için araç kiralayabilir, spontane bir şekilde İtalya manzaralarına tanık olabilirsiniz.
 
İtalya turlarına katılın
 
Eğer ilk kez İtalya’ya gidecekseniz, gideceğiniz şehirler hakkında sizi bilgilendirecek ve aynı zamanda ulaşımdan konaklamaya, yeme-içme opsiyonlarından şehir gezilerine kadar size bilinçli bir şekilde yardımcı olacak bir tur şirketi ile yola koyulmayı deneyin. Bu şekilde, bir sonraki İtalya seyahatleriniz için nasıl bir yol izleyeceğinize dair fikir edinebilirsiniz. 
 

 







Diğer Turlarımız

İspanya - Portekiz Turu

En basit soruyla başlayalım: İspanya, Avrupa’nın güney batısında, İber yarımadasında bulunur. Batısındaki komşusu Portekiz, kuzeydoğusundaki diğer komşuları ise Fransa ve Andorra’dır. Güneyinde de Cebelitarık vardır.

Baştan Sona Büyük Adriatic Turu

Akdeniz'in İtalya Yarımadası ve Balkan Yarımadası arasında kalan bölgesine verilen isim Adriyatik'tir. Bu bölgede kalan şehirler Adriyatik şehirleri diye adlandırılır ve birbirinden değişik güzellikler sunar.

Orta Avrupa Turları

Orta Avrupa’nın en güzel 3 başkentine doğru yolculuğa çıkıyoruz. Şehirlerin tarihini, gezilecek yerlerini ve tüm merak ettiklerini yazımızda bulabilirsin.

Balkanlar Turu

Makedonya’dan Arnavutluk’a doğru bir yolculuğa çıkıyoruz. Başkentlerine yapacağımız bu yolculukta sen de Balkanlar’ın eşsiz güzelliklerine tanıklık etmek istersen başlayalım.
Whatsapp'tan Mesaj Gönder Tıkla Ara